Çatlak, ciltte aşırı gerilme sonucu dermis tabakasındaki yırtılma sonucu oluşan ve sık görülen kozmetik bir sorundur. Kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde de önemli kozmetik kaygılara neden olabilir. Oluşumunda başlıca mekanik gerilme rol oynar ve sıklıkla gebelik veya ergenlik döneminde oluşur. Bununla birlikte ani kilo alımı veya kayıplarında, uzun süre sistemik veya topikal kortikosteroid kullanımında ve obezite, Cushing’s sendromu ve Marfan sendromu gibi çeşitli endokrin hastalıklarında da sık olarak görülür. Erken dönemde mor-kırmızı renkte olan çatlaklar zaman içerisinde beyazlaşır. En sık karın, uyluk, bel, kalça, meme ve dizde gözlenir.
Çatlak tedavisi zordur. Ancak özellikle son 20 yıl içerisinde dermatolojideki gelişmeler çatlakları da tedavi edilebilir kılmıştır. Bununla birlikte derin ve büyük yırtıklarda iyileşme oranları, yüzeyel ve küçük yırtıklara göre daha düşüktür. Günümüzde çatlak tedavisinde en sık kullanılan yöntemler dermaroller, dermapen, mezoterapi, PRP, dermabrazyon, fraksiyonel lazer ve iğneli radyofrekans yöntemleridir. Bununla birlikte bu yöntemlerin kombine olarak kullanılması tedavi etkinliğini artırır. Yapılan çalışmalarda dermis ve epidermiste kontrollü travma oluşturarak doku iyileşmesini ve yeni kollajen sentezini tetikleyen fraksiyonel lazer ve iğneli radyofrekans sistemleri çatlak tedavisinde daha başarılı bulunmuştur. PRP ve çeşitli mezoterapi kokteyleri ise dermapen, dermaroller, lazer ve radyofrekans uygulamaları sonrası yara iyileşmesini hızlandırmak veya artırmak için kullanılır. Bu yöntemler, çatlak derinliği ve genişliğine göre ortalama 3-4 hafta ara ile 4-8 seans önerilir. İşlem sonrası uygulama bölgesinde genellikle 1-2 gün içerisinde gerileyen kızarıklık olabilir. Uygulama bölgesinin sık sık nemlendirilmesi ve en az 2 hafta güneşten korunması önerilir.